Camianın Birleştirici Unsuru: Mustafa Yurttaş

Halen İstanbulsporlular Derneği Başkanı ve İstanbulspor A.Ş. yönetim kurulu üyesi, İstanbulspor Kulübü Derneği ve İstanbul Erkek Lisesi Eğitim Vakfına emeği olan, her sarı-siyah olan yerde bulunan bir isim Mustafa Yurttaş. Camianın birleştirici unsuru diyebiliriz.

Bizleri kırmadı ve yaşadığı yoğunluğa rağmen okuyacağınız söyleşi için zaman ayırdı. Neler, neler konuştuk , işte o söyleşi.

Önce Mustafa Yurttaş’ı tanıyalım.

1960 yılında Samsunda doğdum. 1966 yılında babamın işi gereği İstanbul’a taşındık. İlk-Orta ve Liseyi Yeşilköy deki okullarda okudum. Üniversite o zamanki terör olayları ve erken atıldığım iş hayatı nedeniyle başlayamadan bitti diyebilirim. 1975 yılında henüz 15 yaşındayken İstanbulspor takımında lisanslı futbolcu oldum. 1981 yılına kadar Genç-Amatör ve A Takım kadrolarında yer aldım.

 

Başkanı olduğunuz İstanbulsporlular Derneğini anlatır mısınız? Neler yapar?

İstanbulsporlular Derneği, eski sporcu ve yöneticilerimizin bir anlamda emektarların buluştuğu ve camiayı bütünleştirdiği bir oluşumdur. Derneğin en önemli misyonu dayanışma, birlik ve beraberliğin geniş kapsamlı sürdürülebilmesi, gerekli hallerde maddi ve manevi destek olması amaçlanmıştır.

Bütün eski sporcuları kapsıyor mu? Kaç üyeniz var?

Tüm eski sporcu ve yöneticilerimiz kapsamaktadır. 300 civarında üyemiz vardır.

Bizim gözlemlerimiz 1990 sonrası sporcularla bir kopukluk var gibi, ne dersiniz?

İstanbulspor Kulübü manevi ağırlık katsayısı öyle yüksek bir kulüptür ki zaman zaman bu kopukluklar yaşanmış olsa da, tekrar birlik ve beraberliği rahatlıkla sağlamaktadır. 1990 sonrası, Futbol A.Ş. kurulunca ve Emin Cankurtaran Derneğin amatör şubeleri hariç Futbol A.Ş. %90 hissesini alınca yaşanmış olan bir bocalama ve aidiyet algısının değişimi gibi ortaya bazı farklı durumlar çıkmıştır. Bundan kaynaklandığını düşünüyorum.

Derneğin Balatta bir lokali vardı, ne oldu?

O Lokal aslında eski bir futbolcumuza ait bir lokal idi ve restoranın bir bölümü İstanbulsporluların kullanımına verilmişti. Şimdi Restoran halen daha orada mevcut ancak Lokal olarak benim işyerimi kullanmak zorunda kalıyoruz.

İstanbulsporlular Derneği bir lokale kavuşuyor duyumu aldık, ne derece doğru?

Henüz net değil. İnşallah diyorum.

Birleştirici rolünüz var. Eski sporcu ve idarecilerle İstanbulspor A.Ş. tesislerinde tarihi bir organizasyon yaptınız. Böyle organizasyonların devamı olacak mı?

İstanbulspor A.Ş. ve İstanbulspor Kulübü Derneği şirketleşmeden sonra özellikle Uzanlar döneminde ayrışma göstermiş olsa da 2005 TMSF satış sonrası Saral Ailesi kulübü Saffet Sancaklı dan devir alması ile birlikte varını yoğunu ortaya koyarak çok ciddi maddi ve manevi destek sağlayarak kulübü yaşatmayı ve 3.Ligden Türkiye 1.Ligine kadar çıkartmayı burada da 2 yıldır başarılı bir grafik ile orta sıralarda yer almayı başarmışlardır. Bu taktire şayan bir durumdur. Ben davet üzerine Ecmel Başkan tarafından kulübün geldiği noktada daha fazla sahiplenilmesi için ve tüm camiayı kucaklayıcı bir düşünce ile hem yönetime davet edildim. Hem de tüm İstanbulsporluları bir arada yaşayabilmesi konusunda çaba göstermeye başladım.  Amaç gerçekten İstanbul markasını ve İstanbul Erkek Lisesinin köklerini yaşatabilmek ve İstanbulspor ismini hak ettiği yerlere getirebilmektir.

Şundan emin olun ki her zaman ses getirecek organizasyonlar olacaktır. İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz, bizleri de motive etmeyecek şekilde. Bu ulvi görevi yapmaktan camiayı kucaklaştırmaktan her zaman mutluluk duyacağımı bilmenizi isterim.

1977 Genç Milli takımı. Mustafa Yurttaş ayakta soldan ikinci.

Bir eğitim kurumundan doğan ve İstanbul’a ilk Türkiye Şampiyonluğunu getiren İstanbulspor aynı konumdaki bir Galatasaray olamadı. Sizce sebepleri nelerdi?

Osmanlı döneminde İstanbul Sultanisi ( İ.E.L ) ve Osmanlı Sultanisi ( Galatasaray Lisesi ) adlı İmparatorluğun önem verdiği 2 lise vardı. Bu Liseler kendi içlerindeki hocaların ve öğrenci sporcuların gayretleri ile kulüp olmayı başardılar. Ne yazık ki, İstanbulspor’umuz daha ilerleyen yıllarda semt takımı kimlikleri yanı sıra 1903-1905-1907 yıllarında kurulan 3 büyük takım Osmanlı döneminde de faaliyetlerini sürdürmeleri nedeniyle, İstanbul’un taraftar kimliğini aralarında paylaşarak Türk futbolunda bugünlere gelmelerinde ve öne çıkmalarında önemli rol oynamıştır. Osmanlı dönemlerinde Şehzadeler veya Paşalar bu takımlara ilgi göstermişler ve hal arasında yer edinmişlerdir.  Daha sonra kurulan ( 1926 ) İstanbulspor ise oyuna sonradan dahil olmuş olması nedeniyle İstanbul ismi adeta taraftarlar tarafından parsellenmiş olması ve bugünkü 3 büyükler arasında pay edilmiş bir görüntü vermesi, takımımıza taraftar toplama açısından her zaman sıkıntı vermiştir. İlk İstanbul Takımlarının Türkiye şampiyonluğu İstanbulspor’umuza nasip olsa da ( 3 büyüklerden Galatasaray ve Beşiktaş çekilmişti ) ,İstanbullu sporseverler arasında, daha sonraki yıllarda şampiyon olunamayınca, pek karşılık bulmamıştı. İstanbulspor Süper Lige çıkar ve Avrupa kupalarına gitmeye hak kazanırsa, İstanbul ismi yeni doğan veya yetişen gençlerin kafasına yer eder ve taraftarlık da başarının sürekliliği ile kalıcı hale gelir ve gelecektir de.

1978 senesi İstanbulspor kadrosu İnönü Stadında.

İ.E.L de İstanbulspor ruhunu yeniden oluşturmak için bir projeniz var mı?

İstanbulspor’un bir gerçeği vardır. İstanbul Erkek Lisesi ilk Başkanıdır Müdür Yardımcısı ve aynı zamanda futbolcusu, hakem ve devrin en önemli  spor adamı Halim Gürgen tarafından kurulmuştur. Kulüp ve okul etle kemik gibidir. Bunu hiç kimse söküp atamaz. Bu oluşumdan fayda üretmek lazım. Daha fazla sahip çıkmak lazım.

İstanbulspor A.Ş. bedeli karşılığında İ.E.L.E.V. na sembolik bir hisse verse liseliler ile buzlar çözülür mü?

Bence arada bir buz olduğunu düşünmüyorum. Bugün İELEV maalesef elindeki Alman Hastanesi ve pek çok mülkiyeti ve okulları yaşatabilme mücadelesi veriyor. İstanbulspor maalesef onların öncelik sırasının en sonunda geliyor. Bazıları farkında bile değil. İEL , İEL Mezunlar Derneği , İELEV,  İEL İzci Oymağı, İstanbulspor kulübü Derneği, İstanbulsporlular Derneği ve İstanbulspor A.Ş. bir arada yaşamak zorundadırlar. Şahsi kaprisler ile İEL çatısı altında toplanmış bu kuruluşlar İstanbulspor A.Ş. ye destek vermelidirler. Aynı formayı, aynı armayı ve aynı ruhu taşıyan bu kuruluşların birbirinden bir farkı yoktur.  Bu oluşumların içerisine İstanbulspor Taraftar Derneği’nde dahil etmemiz gerekmektedir. Şu anda çok değerli çalışmalar yapıyorlar ve bugün bu takımın yaşamasında ve yaşatılmasında çok önemli bir görev üslenmiş, bunu herkes çok iyi görüyor.

İstanbulspor A.Ş. ile İstanbulspor Kulübü Derneği arasında iş birliği yapılabilir mi?

İşbirliğini başlatmış durumdayız. Sağ olsun Gerek Ecmel Sarıalioğlu ve Yavuz Bentürk, benim de girişimlerimle bir arada İstanbulspor’u yaşatmaya karar verdik. Bu birlikteliğin meyvaları daha ilerleyen zaman diliminde daha iyi anlaşılacak ve toplanmaya başlanacaktır.

1977 Türkiye Futbol Şampiyonası Finalleri. Kütahya Altay‘ı 3-0 yendiğimiz maç. Soyunma odasında sevinç yumağı olmuştuk. Birden bir haber geldi. Milli takim hocaları rahmetli Candan Dumanli ve Çetin Güler beni şeref trübünde beklediklerini söylediler. Yanlarına gittim. Beni beğendiklerini ve yaşımın da uygun oldugunu ve milli kadroya çağıracaklarını söylediler. Işte o an dünyalar benim olmuştu.

 

Bir İstanbulsporlu olarak en sevindiğiniz ve en üzüldüğünüz anılarınız?

Ben İstanbulspor da pek çok sevinçler ve üzüntüler yaşamış birisiyim. En üzüntülü anılarım.

  • A-Takım kadrosunda 1979 yılında Türkiye Liginden Mahalli Lige düşmek ,
  • 1977-1978 sezonunda şampiyonluk kovaladığımız İstanbul Gençler Liginde tek kale oynadığımı Fenerbahçe maçında şanssız bir golle yenilmemiz ve Normalde Fenerbahçeli olmama rağmen, hüngür hüngür  ağladığım maçtır.
  • 1980-1981 sezonunda Güngör Tetik hocam ile yerimin tek ve vazgeçilmez oyuncusu olduğum dönemde çok sevdiğim futboldan soğuyarak futbolu bırakma kararı almam idi.

En sevindiğim anlar,

  • Geçtiğim Yıl İstanbulspor A.Ş. nin Türkiye 1.Ligine yükselmesi
  • 1976-1977 yılında Gençler İstanbul Şampiyonluğu
  • 1977 yılında Genç Milli Takıma seçilmem.

Diyebilirim.

Önümüzdeki sezon nasıl bir İstanbulspor göreceğiz?

Artık görünen o ki, İstanbulspor gerçek bir kolej takımı, oyunculara verilen sözler harfiyen tutuluyor. Buradan Avrupa’ya ve Milli Takımlara ulaşmak çok daha kolay. Benim her zaman İstanbulsporlu hocalarımızdan beklediğim en az 4 futbolcunun 17-22 yaş gurubundan takımda sürekli yer bulması ve alttan yetişen oyunculara yer verilmesi. Bu İstanbulspor’u geçmişte olduğu gibi şimdi de futbolcu fabrikası yapacaktır. Buda finansal çözümlerin başında gelmektedir.. Bu iradeyi , başkanımızda ve hocalarımızda fazlasıyla görüyorum.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir