Fenerbahçe 0-1 İstanbulspor (25.11.1969)

TÜRKİYE KUPASI  1.KADEME 2. MAÇI

Stat: Mithatpaşa

Hakem: Zeki Gürkan, Güngör Tunçer, Özcan Gürkaynak

Fenerbahçe: Yavuz Şimşek, Levent Engineri, Ercan Aktuna, Şükrü Birant, Numan Okumuş, Ion Nunweiller, Ziya Şengül, Nedim Doğan, Zeki Temizer, Ogün Altıparmak, Can Bartu (Dk. 46 Abdullah Çevrim)

İstanbulspor: Mete Bozkurt, Celal Sivrioğlu, Yalçın Saner, Alpaslan Eratlı, Türker Gülsoy, Bülent Buda, Zorbay Kalkan, Cemil Turan, Kostas Kasapoğlu, Ömer Ünal, Ahmet Gündoğdu

Gol: Dk. 43 Ahmet Gündoğdu (İstanbulspor)

Ve Fenerbahçe, büyük Fenerbahçe, yüzbinlerin Fenerbahçe’si, üç gün önce lig maçında bir tesadüf golüyle iki puan alan Fenerbahçe, gene de lig liderliğini — henüz — elinde tutan Fenerbahçe kendisinden üstün bir rakibe yenilerek kupadan elendi gitti…

Birçok Fenerbahçeli dostlar şimdi karşımıza çıkacak ve hakemden şikâyet edecektir belki… Sahada taraftarların da şikâyeti buydu. Gene aynı dostlar ikinci devrede Sarı – Lacivertlilerin çok baskılı olduğunu, o şanssızlıktan
gol atamadığını söyleyeceklerdir. Sahadaki taraftarlar da aynı fikirdeydi.

Oysa hepsi aldanıyor… Hakem Fenerbahçe’nin yenilmesine sebep olacak hiçbir hata yapmadı. Üstelik İstanbulspor da golünü attıktan sonra, şuursuzca saldıran Fenerbahçe’yi, ne yaptığını bilen insanların rahatlığı içinde çırpındıra çırpındıra acz içinde bıraktı.

Daha maçın başında İstanbulspor favori olacağını sahadaki yayılışı ile göstermişti: Alpaslan, Kasapoğlu ve Cemil orta sahayı öylesine egemenlikleri altına aldılar ki Fenerbahçe’nin formsuz Ziya’sı ve bu işe hiç de yatkın
olmayan Levent’i için o bölge bir esaret bölgesi oluverdi.

Fenerbahçe forveti ise zaman zaman yüklendiği Sarı – Siyahlı defans önünde ayakları bağlı gibi sendeliyordu. Birbirine bu kadar yakın oynayan hücumcuları durdurmak için karşı defansın büyük marifet göstermesine
hiç lüzum kalmıyordu.

Ne halsiz görünen Can’ın yerine giren Abdullah, ne hırsla, üstelik çok faullü bir futbolla rakibin üzerine saldırış Fenerbahçe’ye bir şans getirmeyecekti. Üstelik kaleci Mete de cesur, atik ve sağlamdı.  Elinin yetiştiği her top mengene arasına sıkışmış gibi ölüp gidiyordu.

Top 42. dakikada çakıldı Fenerbahçe ağlarına: Zorbay’dan aldığı bir pasla Kasapoğlu sağa kaydı ve kale ağzına yüksekten ortaladı. Yavuz fırladı kalesinden, fakat kendisinden oldukça kısa olan B. Ahmet ondan önce ulaştı topa… Vurdu kafasını ve Yavuz’un başının üzerinden şandellenen top Fenerbahçe kalesine girdi.

Sonra ikinci devrede telâşla, şuursuzca saldırdı Fenerbahçe… Saldırdıkça sinirlendi… Siniriendikçe dağıldı… Dağıldıkça bozuldu…

Ve sonuç: İstanbulspor, Fenerbahçe’yi eledi gitti kupadan.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir