Stat: Mithatpaşa
Hakem: Sulhi Garan
İstanbulspor: Osman, Metin Kınay, Alaattin Güloğlu, Merih Üççetin, Sedat Kutlualp, Erdoğan Tokol, Kenan Buharalı, Aydemir Nemli, Cafer Okan, Hilmi Kiremitçi, Yılmaz Günfırat
Beşiktaş: Bülent Gürbüz, Vedii Tosuncuk, Kamil Üzülme, Ali İhsan Karayiğit, Fahrettin Cansever, Eşref Özmenç, Nusret Ülük, Coşkun Taş, Ercan Ertuğ, Nazmi Bilge, Sami Özer
Goller: Dk. 55 Hilmi Kiremitçi (İstanbulspor), Dk. 52 Coşkun Taş (Beşiktaş)
Profesyonel lig’in ikinci karşılaşması, dün Mithatpaşa Stadında hakem Sulhi Garan’ın idaresinde Beşiktaş ve İstanbulspor arasında yapıldı.
Dünkü maçın hakemi, oyunun başından sonuna kadar vermiş olduğu yanlış ve hatalı kararlarla siyah beyazlıları acı bir mağlubiyetten kurtarmış ve genç sarı – siyahları yalnız bir galibiyetten etmekle kalmayıp onları aynı zamanda derin bir hüsrana düşürmüştür.
İstanbulsporlular dünkü maçtan sonra sahayı terk ederken kazanmış olmaları icap edem bir maçtan berabere çıkmalarının verdiği derin üzüntü içinde idiler. Beşiktaşlara gelince, maçı seyreden yirmi bin meraklı (Beşiktaş taraftarları da dahil olmak üzere pek az istisnasıyla) onları zaten mağlup saymıştı. Hiç şüphesiz ki onlar da hakem himayesi ile temin edilen bir beraberlik yerine sahadan mağlup ayrılmayı tercih ederlerdi.
Beşiktaş forvetinin Metin, Recep ve henüz lisans işi halledilememiş olan Bülent’ten mahrum oluşu daha ilk anlarda Siyah -Beyazlıların bugün gol sıkıntısı çekeceği ve yükün müdafaaya düşeceğini gösteriyordu.
Henüz yedinci dakikada sağdan çekilen korner Beşiktaş kalesini iyice karıştırdı… Çekilen şutlar biri üst direkten dönmek şartıyla hiç biri kaleye girmedi. Akabinde Fahrettin uzaktan bir şut denedi aut.
Siyah – beyazlılar takımlarında ufak bir tadilât yapıyorlar. Sami solaçığa Coşkun santrfora ve Ercan sağaçığa geçiyorlar.
İlk yarım saat bitiyor. Bu arada Sami’nin bir kafa şutunu Metin kaleye girerken çeviriyor ve hemen tazelenen mukabil. Akında Aydemir topu 5-6 metreden Bülent’e teslim ederek çok büyük bir fırsatı heba ediyor.
İkinci devre
Beşiktaş canlı başlıyor ve 2. dakikada Coşkun topu kötü bir vuruşla auta atıyor. İstanbulspor tekrar bastırıyor. 8. dakikada ortadan inkişaf akında Nazmi’nin pasını çok güzel bir şutla tamamlayan Coşkun siyah-beyazlıları 1-0 galibiyete yükseltiyor. Ercan iyi bir pası açarak kaptırıyor ve tekrar akın tazelemeğe başlayan sarı —siyahlılar nihayet 17. Dakikada Bülent’in mütereddit kalmasından faydalanarak Hilmi’nin ayağından beraberliği temin ediyorlar. Bundan sonra devre sonuna kadar biri Cafer’in ayağından olmak üzere İstanbulsporlular 3-4 fırsat daha kaçırıyorlar. 40. dakikada Beşiktaş akınlarından birinde kaleye iyice karışıyorsa da netice yok. Top tekrar Siyah-beyaz kale önünde, çekilen şut Vedii’nin eline çarpıyor. Hakemin oyuna devam işareti ile maç devam ediyor ve netice değişmeden bitiyor.
Maçtan bir gün sonra Necmi Tanyolaç Milliyet gazetesinde Onbinler Cevap Bekliyor makalesini yazıyor..
Lig maçlarımıza temaşa değeri kazandıran takımları –amma İstanbulspor, Kasımpaşa, Beykoz gibi talihsiz takımları – galibiyete götüren kuvvetin, sahalarda ter döken «11» oyuncunun elinde olmadığı hakikatı bir kere daha acı acı sırıttı.
“Hakem Davamız” “Hakem Derdimiz” sporun günlük hayatımıza yerleşen teranesi olmaktan neden kurtulamaz? Bu sualin cevabını öğrenmek isteyenlere, dünkü maçı seyreden (16) bin seyircinin en az (10) binlik ekseriyeti de cevap verebilirler.
Futbol hakemliği mesleğinde otorite olarak tanıdığımız Sulhi Garan, Beşiktaş —İstanbulspor maçının hakemi idi. Yanlış kararları mütereddit hareketleri ile seyircileri çileden çıkaran bu zatın dünkü idaresi, değil Mithatpaşadaki puan mücadelesine, Kadırga meydanındaki mahalle takımları maçına dahi kifayet etmeyecek düşüklükte idi.
Hakemlerde insan. Onlarda etten, sinirden, kemikten müteşekkil. Hata yapabilir, yanlış yere düdük çalabilirler ve maçı idare tarzları tatminkâr olmayabilir. Fakat dünkü maçın idaresinde bu şıklar hep bir taraf için zuhur ettiyse, düşünmek, işi geniş şekilde mütalâa etmek icap eder.
Şimdi Beynelmilel hakeme soralım!
- 1- Hakemlik bir nevi Sportif Hukuk, mesleğidir. O halde neye İstanbulspor’un mükemmel futbolunun mükafatına tesir ettiniz? Hani kaideler, nerede kaldı vicdanınız?
- 2- Maç boyunca yapılan fauller oyunun normal hadiseleridir. Beşiktaş’ın faullerine azami toleransı gösterirken, İstanbulsporunkilere adeta sinirlenircesine düdük çalmak neden? Futbol sahası konferans ve münakaşa salonu değildir. İstanbulsporlu oyuncuların gayri nizami hareketlerinde, müzakereli ihtarlara ne sebeple lüzum gördünüz?
- 3- Hepsini bir tarafa bırakalım. Son dakikadaki penaltıya ne dersiniz? 30 bin gözün önünde cereyan eden bu penaltılık pozisyonda da takdir hakkınızı mi kullandınız? Topu penaltı noktasına diktirecek işaretiniz, bütün günahınızı affettirecek, kim bilir belki de maçın bir kahramanı da siz olacaktınız.
Bu sualleri size biz, efkârı umumiye adına sorduk. Cevabınızı bize değil, spor aşkıyla stadları dolduran kitlelere veriniz!…..