Stat: Mithatpaşa
Hakem: Hakkı Gürüz
İstanbulspor: Sabih Sünter, Kadri Kartal, Kamil Cengiz, Merih Üççetin, Güngör Okay, Kenan Buharalı, İbrahim Toker, İhsan Baydar, Aydemir Nemli, Erhan Özbalkan, Kostas Kasapoğlu
Beykoz: Necmi, İsmet, Ziya, Erdinç, Erdoğan Gürhan, Mehmet, Mustafa, Nusret, Abdullah, Erdoğan Gökçen, Hasan
Goller: Dk. 17 Güngör Okay, Dk. 46 İbrahim Toker, Dk. 51 Kostas Kasapoğlu (İstanbulspor), Dk. 78-87 Erdoğan Gökçen (Beykoz)
Seyirci ve hasılat: 13.373 kişi, 28.169.50TL
Mithatpaşa Stadının dahili spikeri tarafların kadrolarını okuduğu zaman, İstanbulsporlu taraftarlar sevinçlerini gizleyemediler. Uzun zamandan beri (vatani vazifesi sebebi ile) takımından uzak bulunan santrfor İbrahim Sarı – Siyahlı renklere kavuşmuş bulunuyordu.
İstanbulsporlu taraftarlar, sevinmekte haksız değillerdi. Dinamik santrforlarının da iltihakı ile İstanbulsporlular o gecen senelerin beğenilen, takdir edilen hüviyetine bürünüvermişlerdi. 3 haftadan beri taraftarlarını tatmin edemeyen İstanbulsporlular, dün 75 inci dakikaya kadar nefis bir futbol gösterdiler.
Ne garip tesadüftür ki, İbrahim’in takıma girmesiyle şahlanan Sarı – Siyahlılar, bu futbolcunun sakatlanarak 68 inci dakikada sahayı terk etmesiyle (ve daha ziyade 3 – O lık galibiyetin verdiği rehavetle) yavaşladılar ve bu da az daha kendilerine çok pahalıya mal olacaktı.
Oyunun 70 inci dakikasına kadar sahada adeta dolaşan Beykozlular, son 20 dakika zarfındaki gayretlerini 2 golle değerlendirdiler. Dünkü oyunu ile Beykoz elân yeni mevsimde oturamamış intibaını hasıl etti. Takımda en başarılı elemanlar olarak Hasan, ilk goldeki hatasına rağmen Necmi ve Ziya idiler. İstanbulspor’da ise iltihakiyle for hattını dinamizme kavuşturan İbrahim, müdafaada Kadri, Kenan ve Kâmil temayüz ettiler.
Hakem Hakkı Gürüz maçı hüsnüniyetle ve tam bir otorite içinde idare etmesine rağmen neticeye müessir olabilecek bir pozisyonda verdiği ofsayt kararı gayet hatalıydı.
Goller ve mühim dakikalar
Oyuna Beykoz sağdan Nüsret vasıtası ile canlı akınlarla başlamasına rağmen, İstanbulsporlular kısa zamanda bir hakimiyet tesisine muvaffak oldular ve devre sonuna kadar Beykoz kalesini tehdit ettiler.
13 üncü dakikada Aydemir’in ustaca frikiğini Necmi yumruklayarak topun filelerle kucaklaşmasına müsaade etmedi.
İstanbulspor’un ilk golü
17 inci dakikada Ekerbiçer’den kaptığı topla ceza sahasına kadar sokulan Güngör, kalesinden geç çıkan Necmi’n in üzerinden aşırtarak takımını 1 – 0 galibiyete yükseltti. Bu golde hatanın yüzde sekseni Ekerbicer’e aitti.
Gol, İstanbulspor’un hakimiyetini iyice artırdı. 30 uncu dakikada İbrahim’in, 34 üncü dakikada Aydemir’in gollük şutlarını kaleci Necmi fevkalade hamlelerle önleyerek takımını mutlak iki golden kurtardı. Devre 1-0 kapandı.
İkinci devre ve İstanbulspor’un diğer golleri
Beykoz devreye farklı tertiple başladı. Erdinç ve Ekerbiçer yer değişmişler ve forvet şöyle sıralanmıştı: Mustafa, Erdoğan, Nusret, Abdullah, Ziya.
Henüz birinci dakika dolarken Aydemir’in şutu Beykoz müdafilerinin birinin koluna çarpıp dönünce İbrahim’in yakın mesafeden yaptığı vuruşla İstanbulspor’u 2-0 galibiyete yükseltti. Beykoz ikinci golün tesirinden henüz kurtulamamıştı ki (D. 5) İhsan’ın soldan ortaladığı top Aydemir’in kasten müdahale etmemesi ile Kasapoğlu’nu buldu. İstanbulspor sağaçığının kuvvetli ve çapraz şutu skor levhasını 3-0 a yükseltti.
Beykoz’dan bir şeyler bekleyenler yanılmışlardı. Zira Boğazın enerjik takımı, kendisinden beklenilmeyen bir oyunla adeta mahkumiyeti kabul etmişti.
Beykozlular. 11 inci dakikada Ekerbiçer’in İhsana kaptırdığı topu Necmi’nin kurtarması ile bir golden daha kurtulduktan ve bir çarpışmada sakatlanan İbrahim oyunu terk ettikten sonra (D. 68) ancak canlanabildiler, Diğer bir deyimle İstanbulsporlular 3 – 0 lık galibiyetin tesiriyle gevşediler.
Beykoz’un golleri
32 inci dakikada bir akım kesen ve kaptığı topla soldan inen bek İsmet’in ortasını B. Erdoğan gole tahvil etti. Beykoz İçin bir ümit belirmişti. Nitekim bu ümit 41 inci dakikada Erhan’dan kaptığı topla B.Erdoğan’ın ceza sahası dışından attığı günün en şaheser golü ile daha da kuvvetlenmişti. Fakat ne çare ki, üçüncü bir gol için vakit pek kalmamıştı. İstanbulsporlular berabere duruma düşmemek için son dakikaları oyalama taktiği İle geçirdiler. Halbuki bu duruma düşmelerine sebep yoktu, zira ilk 70 dakikada çıkardıkları oyunun hakkı en azından 2 gol farkı idi.