1 Ocak 1938 tarihinde doğan “Korsan” lakaplı Kemal Kalkan, takımımızda 1966-1970 döneminde oynayan acar sağ açık Zorbay Kalkan’ın da ağabeysidir.
Sokak arasında oynanan bir futbol maçı. Maçın heyecanlı anı okul camının kırılmasıyla noktalanır. Okul yönetimi polisi çağırır ve camı kıran çocukla polis arasında kovalamaca başlar. Çocuğun hızı ve çevikliği okulun spor öğretmeni tarafından fark edilir. O kaçan çocuk Kemal Kalkan bu olayla birlikte mahalle ona Korsan Kemal lakabını takar. Kemal Cibali Spor Kulübünde futbola başlar.
1961-1962 sezonunda İstanbulspor’da oynar. 25 lig maçına çıkarak 2 gol atar. 1962-63,63-64 sezonunda Karagümrük’te sonra Kayseri Şeker Fabrikası’nın takımı Şekerspor’a, oradan Zonguldakspor’a ve 31 yaşında kariyerini noktaladığı kulübü Uşakspor’a transfer olur. Uşakspor’da 1967-68 sezonunda eski takımı Karagümrük’e atamadığı penaltı ile Uşakspor’un düşmesine sebep olur. Maç sonunda kadın kıyafetiyle İstanbul’a kaçar. 1968-69 sezonunda Özür dileyerek 3.ligde Uşakspor’da oynayıp futbolu bırakır.
Futbolda olduğu kadar eğitim hayatının pek parlak olmadığını söyleyen Korsan Kemal, spor gibi eğitimin de çok önemli olduğuna dikkat çekiyor. “7 sene birinci sınıfta bilmiyor’ denilerek beni tekrar birinci sınıfa gönderdiler. Halen okumam yazmam yok, acısını bir ömür yaşıyorum” diyor Korsan Kemal. Anılarını anlatırken futbol oynadığı zamanı ve şimdileri de karşılaştırıyor: “Zamanımızda bir tek futbol ayakkabısı üreten firma vardı ve mecburen herkes onu giyerdi. Oynadığımızda topta kaç tane yama olduğunu görseniz gülerdiniz. Kışın oynadığımız maçlarda çamurun içine gömülürdü ayaklarımız.” Tribünlerde yaşanan şiddet olayları için ise Korsan Kemal: “Önceden bu işin bir terbiyesi vardı. Fenerbahçeli ve Galatasaraylı taraftar beraber beraber maç seyredebilirdi” diyor.
Korsan Kemal’i eski takımı ile karşı karşıya getiren ve Uşakspor’un küme düşmesine neden olan maçı Doğan Katırcıoğlu şöyle anlatır.
Usakspor – Karagümrük (1967-1968)
Uşakspor, attı attı.. Atmadı yattı.. Onun için…
Maçın kaderi bu penaltıya bağlıydı. Hakemin etrafını çevirip penaltıya itiraz eden Karagümrük’lülere “la mi ci mi yok” dedi. “Gole giden adamı düşürmeseydiniz. Buz gibi penaltı.”
Uşakspor’un kaptanı sağ iç Korsan Kemal topu penaltı çizgisinin üzerine koymuş hakemin düdüğünü bekliyordu. Karagümrük’lülerin itirazı da bir türlü bitmek bilmiyordu. Karagümrük kalecisi, Korsan Kemal Kalkan’ın karşısına geçmiş ana-avrat sövüyordu. Korsan Kemal’in ne anası ne babası kalmıştı sövülmedik. Çirkin kaleci “Ulan Kemal” diyordu. “Ulan Korsan gol atarsan eşektekini beşiktekini beceririm.” Korsan Kemal susmayı tercih ediyordu. Uşakspor sahası hap kadar yerdi. Tribünde oturanlar Karagümrük kalecisinin söylediklerini duyuyordu. “Ulan nankör herif” diye bağırıyordu Karagümrük kalecisi, “Ulan nankör herif, ne çabuk unuttun Karagümrük’lü olduğunu. Karagümrük’ten yediğin içtiğin haram olsun. Gözüne dizine dursun bir gol daha atarsan.” Maç 1-1’di. Karagümrük küme düşmek üzereydi. Uşakspor da pek iyi değildi. Ne yapıp yapıp bu maçı kazanması gerekiyordu Uşakspor’un “İkinci Lig’e” veda etmemesi için. Hakem, saha müşahitlerinin (gözlemcilerinin) yardımıyla Karagümrük’lülerin arasından sıyrıldı. Korsan Kemal’in yanına doğru koştu. Yan hakemler yerlerindeydi. Kaleci penaltıyı karşılamak için bir adım öne çıktı. Hakem düdüğünü çaldı. Kemal son kez topu düzeltti. Gerildi. Trübünler ayağa kalkmıştı. Uşakspor’un taraftarları “Aşigolar” hep bir ağızdan tempo tutmuştu. “Haydi aslanım Korsan Kemal, göreyim seni” diye. Bir başka haykırıyordu insanlar. Adeta Uşak ayağa kalkmıştı. Bütün şehir staddan gelen haykırışı duyuyordu. İnliyordu şehir stadı. “Haydi aslanım Korsan Kemal…” Korsan Kemal içinden duasını etti. Şutu çekti. Millet “gggooooollll” diye ayağa fırladı. Fırladı fırlamasına ama top kale direğinin üstünden stadın dışına uçtu. Korsan Kemal ne yapacağını bilemedi. Tribünlerden homurdanmalar başladı. “Gördün mü ulan Aşigo, Korsan bizi sattı. Ne de olsa Karagümrük onun eski takımı. Gördün mü irezilliği…” O sırada Karagümrük fırsattan istifade bir gol atmaz mı Uşakspor’a. Bu kez tüm Aşigolar hep bir ağızdan “Ulan İstanbul piçi kaça sattın ulan bizi” diye bağırmaz mı. Korsan Kemal saha kenarından antrenör Galip Türkkan’a “Ne olur beni değiştir” diye yalvardı. Antrenör “Kemal” diye karşılık verdi. “Yediğin boku temizle.” Uşak Belediye Başkanı Hakkı Yağcı ile yöneticiler stadı terk etmeye başladılar. Akıllı olanlar stat dışına kaçışırken tribünler taş yağmuruna tutmaya başladılar Kemal’i. Çünkü maç Karagümrük’ün 2-1 galibiyeti ile bitmişti. Kemal sahada kime sığınsa “Bizi kaça sattın” diye yumruk yedi, tekmelendi. Zar zor kendini hamama attı. Maçtan sonra o hamam da yıkanırlardı zaten. Taraftar Kemal’in peşini bırakmadı. Bu kez hamamı taşa tutmaya başladı “Korsan Kemal’i isteriz” diye. Hamamcının kızı, Korsan Kemal’e kendi elbiselerini giydirerek yandaki “Kadınlar Hamamı”na kaçırdı. Kızgın Uşakspor’lular, hamamın camlarını taşla kırdıktan sonra kapıya yüklendiler. Kapıyı parçalayıp hamama girdiler. Hamamcıya “sen vermezsen bize, onu almasını biliriz” dediler. Fakat aradıklarını erkek hamamında bulamadılar. “Yok ulan” dediler, “sanki yer yarıldı Korsan Kemal yerin içine girdi. Fanatik Uşakspor’luların yaraladığı Korsan Kemal’in yarasını Kadınlar Hamamı’nda sardılar. Hava karardıktan sonra da Korsan Kemal’i kadın kıyafeti ile şehir dışına kaçırdılar…