2003-2004 sezonunun açılış maçı. Tarih 10 Ağustos 2003 Fenerbahçe’yi 3-0 la geçtiğimiz ve hala akıllarda kalan o maçta kalemizi başarı ile koruyan Oğuz Dağlaroğlu. Kalemizi 2 sezon başarı ile koruyan ve şu an aktif sporculuk yaşantısına sonlandırmış olan Dağlaroğlu’nun portesini sizlere sunuyoruz.
Fenerbahçe’nin eski genel sekreterlerinden Rüştü Dağlaroğlu’nun torunu Oğuz Dağlaroğlu 18 Ağustos 1979’da İstanbul’da dünyaya gelir. Büyüyüp futbolcu olmaya karar verdiğindeyse aile takımı Fenerbahçe’nin altyapısında kaleci kazağını sırtına geçirir. 11 Ağustos 1996’da Fenerbahçe Stadı’nda oynanan Samsunspor maçıyla ilk kez Fenerbahçe PAF Takımı forması giyer. 1996-1997 sezonunda tam 27 kez PAF takımının kalesini korur Oğuz. Bu performansıyla milli takım hocalarının da dikkatini çeker ve ilk kez 17 Ekim 1996’da Almanya ile oynayıp 0-2 kaybeden 18 Yaş Altı Milli Takım’a çağrılır. İlk milli maçına ise 17 Yaş Altı Milli Takım’ın Fransa’ya 1-0 kaybettiği maçta çıkar. Sonraki dönemlerde 4 kez daha 17 Yaş Altı Milli Takım’a, 4 kez daha 18 Yaş Altı Milli Takım’a, 3 kez de Ümit Milli Takım’a çağrılır. 1997-1988 sezonunda da Fenerbahçe PAF Takımı’nın tam 33 maçında kalede Oğuz görev yapar.
1998-1999 sezonu başında kulübüyle sözleşme imzalayan Oğuz Dağlaroğlu artık Rüştü Reçber, Engin İpekoğlu ve Murat Şahin’in ardından Fenerbahçe’nin 4. kalecisidir. Ancak bu sezonda bazı maçlarda yedek kulübesinde otursa da hiçbir 1. Lig maçında forma giymez; 10 kez PAF takımı kalesini korur. 1999-2000 sezonunda PAF takımında bir kez forma giyer. 19 Şubat 2000’de ise A Takım teknik direktörü Turhan Sofuoğlu, sakatlıktan yeni çıkan Rüştü Reçber’i riske etmek istemeyince İstanbulspor karşısında Oğuz’a şans verir; böylelikle Oğuz Dağlaroğlu kariyerinin ilk profesyonel maçına çıkar, Fenerbahçe de rakibini Tayfun Korkut’un golüyle 1-0 yener. Ertesi haftalarda formasını devrettiği Rüştü Reçber’in, 16 Nisan 2000’de oynanacak maç öncesi sakatlığı yeniden nüksedince lider Galatasaray’ın 22 puan gerisinde kalan 4. sıradaki Fenerbahçe’nin Göztepe maçında kaleye yeniden Oğuz geçer. Yedek kulübesindeyse 39 yaşındaki Engin İpekoğlu oturmaktadır. Maçın 35. dakikasında gelişen Göztepe atağını kesmek isteyen Oğuz, ceza sahası dışında topu elle kesince kırmızı kart görerek yerini Engin’e bırakır; Fenerbahçe de maçı 2-3 kaybeder. Ligin bitimine 2 hafta kala 14 Mayıs 2000’de ise bu kez hayatının ilk derbi maçına çıkar Oğuz. Beşiktaş’ın Markus Münch’le attığı gole engel olamasa da Yaw Preko (2) ve Viorel Moldovan’ın golleriyle maçtan Fenerbahçe 1-3 galip ayrılır. Ligin son haftasında Fenerbahçe’nin 2-1 kazandığı Denizlispor maçında da kaleyi koruyarak sezonun 4. maçına çıkar.
2000-2001 sezonundaysa Mustafa Denizli’nin teknik direktörlüğünde sezonu şampiyon tamamlayan Fenerbahçe’nin Kocaelispor’u 4-0, Galatasaray’ı ise 2-1 yendiği karşılaşmalarda sakatlanan Rüştü Reçber’in yerine oyuna dahil olur; 2-1 yenildiği Denizlispor maçındaysa 90 dakika sahadadır. 2001-2002’yi de Rüştü’nün yedeğinde geçirir Oğuz. Kaleye geçtiği dört maçta bir kez İstanbulspor mağlubiyeti ve Göztepe, Beşiktaş ve Trabzonspor galibiyetleri yaşar. Ayrıca FORTIS Türkiye Kupası’nda Fenerbahçe’nin 1-2 yenildiği Denizlispor maçında da kalededir. 2002-2003 sezonu da Rüştülü yıllardır. Bu sezonda bir kez PAF maçında, 6 lig maçında ve 1 Türkiye Kupası’nda oynayan Oğuz’un yedeği olarak oturan kalecinin adı – sezon başında Kartalspor’dan transfer edilen – Volkan Demirel’dir.
Rüştü Rençber’in Barcelona’ya transfer olduğu 2003-2004 sezonunda, Christoph Daum’un takım başına gelmesiyle Barcelona’dan kaleci Robert Enke (Fenerbahçe’de bir maç oynayıp geri gönderilecektir) kiralanır. Enke’nin yedeği olarak da hepsi de altyapıdan yetişen Volkan Demirel, Bekir Küçükertaş, Recep Biler alternatifleri arasında Oğuz Dağlaroğlu kadroda düşünülmez. Oğuz da adı Fenerbahçe ile simgeleşmiş Aykut Kocaman’ın çalıştırdığı İstanbulspor’a transfer olur. Cem Uzan’ın sahibi olduğu; kadrosunda Pini Balili, Ivaylo Petkov, Aleksandr Yordanov, Elvir Boliç, Deniz Uygar (Uche), Alioum Saidou gibi isimleri bulunduran İstanbulspor’un ligdeki ilk maçı Fenerbahçe deplasmanıdır. Fenerbahçe’nin 0-3 yenilerek sezona şokla başlamasına neden olan maçta İstanbulspor’un kalesini koruyan isim Oğuz Dağlaroğlu’dur. O sezon 26 lig maçındave 3 Türkiye Kupasımaçında forma giyen Oğuz, ayrıca Galatasaray’ı 3-1, Beşiktaş’ı 1-2 yendiğimiz maçlarda da kalede görev yapar. Ancak büyük maçlarda alınan bu çok iyi sonuçlara rağmen; son hafta Konyaspor’u 0-2 yenerek düşme hattının 1 puan üzerinde ligde kalmayı başarırız.
2004-2005 sezonu, bu sezon, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun Uzan Ailesi’nin borçları nedeniyle tüm şirketlerine el koyduğu, İstanbulspor’u da TMSF’nin yönettiği sezondur aynı zamanda. 2004-2005 sezonu mali sıkıntılar ve geleceklerindeki kocaman soru işaretleriyle doludur, İstanbulsporlu oyuncular için. Oğuz’un 32 maçta Sarı-Siyahlı kaleyi koruduğu sezonu İstanbulspor 17. bitirerek küme düşer.
2005-2006 sezonu da iyi geçmez Oğuz Dağlaroğlu için. Transfer olduğu Diyarbakırspor da Murat Yiğiter ve Özcan Turan’ın arkasında 3. kaleci olmuş; koca ilk yarıyı 2 lig, 2 de kupa maçıyla geçirmiş; bu maçlarında yalnızca birinde galibiyet yaşamıştı. Devre arasında Sivasspor’a transfer olur; burada da Michael Petkoviç’in arkasında yedek bekler çoğu maçta. Yalnızca, Petkoviç’in forma giyemediği 2 maçta forma şansı bulur ve seoznu 4 lig maçıyla tamamlar.
2006-2007 sezonunda İtalyanlar’ın efsanevi kalecisi Walter Zenga’yı (kariyerinde ilk kez üç hafta üst üste mağlubiyeti burada yaşayarak devre arasında Birleşik Arap Emirlikleri takımı El-Ayn’a gidecektir) takımın başına getiren Gaziantepspor, Oğuz Dağlaroğlu’nun yeni durağıdır. Burada Kenan Hasagiç’le forma rekabetine girer; 10 lig maçında ve 3 Türkiye Kupası maçında görev alır. Gaziantepspor, sezonu 11. olarak kapatır. 2007-2008 sezonundaysa Ömer Çatkıç, 3 sezon aradan sonra Gaziantepspor’a dönünce Oğuz yine istediği kadar forma şansı bulamaz. Oğuz’un 6 lig, 3 de kupa maçında kalesini koruduğu Gaziantepspor sezonu 9. olarak tamamlar.
2008-2009 sezonunda Oğuz Dağlaroğlu’nun kariyerinde yepyeni bir sayfa açılır. Kariyerinde ilk kez Süper Lig dışında bir ligte forma giyecek olan Oğuz, 2 lig birden düşerek 2. Lig takımlarından Şanlıurfaspor’a transfer olur. Burada da şu sıralar Göztepe’de kadrosunda bulunan Vedat Kapurtu’yla rekabete girer ve 8 maçta forma giyer. Şanlıurfaspor, 5. Klasman Grubu’nu 3. bitirerek Yükselme Grubu’na kalamaz ancak Oğuz devre arasında Kartalspor’a transfer olarak 1. Lig’e yükselir. Bir süredir unutlmaya yüz tutan bir isim olan Oğuz, burada uzun zamandır hasret kaldığı direkt forma giyme şansını hem Tolgay Kerimoğlu’nun hem de Kadri Özcan’ın teknik direktörlüğünde bulur ve 14 kez maça çıkar; Kartalspor da ligi 12. olarak bitirir. Ertesi sezonu da Kartalspor’da geçiren Oğuz 27 maçta takımının kalesini korur. Kartalspor’sa ligi düşme hattının 3 puan üzerinde 14. olarak bitirir.
2010-2011 sezonu başında Bank Asya 1. Lig’e yeni çıkan – 3 sezon önceyse amatör ligte mücadele eden – Tavşanlı Linyitspor’a transfer olur Oğuz. Herkesin ligten düşme adayları arasında gösterdiği bu ilçe takımı, harika bir performans göstererek ligi 6. bitirdi ve Süper Lig için play-off oynama hakkı kazandı. Play-off’larda Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’a elenerek elenen Tavşanlı Linyitspor’da 31 maçta forma giyen Oğuz Dağlaroğlu, buradaki performansıyla otoritelerce yılın karmasında gösterildi.
2011-2012’de ise kadrosunda Emrah Eren, Kürşat Duymuş, Şehmus Özer, Sertan Vardar gibi çok tecrübeli, bir o kadar önemli oyuncuları barındıran Akhisar Belediye ve Gençlikspor’a transfer olur Oğuz. Oğuz Dağlaroğlu 33 maçın 31’inde kaleyi korudu ve başarılı oyunuyla taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmaya devam eder.
2014-2015 sezonuna kadar Akhisar Belediyespor’da oynar. Bu dönem Akhisar Belediyespor’un süper ligdeki seneleridir. Bu dönemlerde 85 defa resmi maçlarda kaleyi korur.
2015-2016 sezonunun ilkyarısını 1.lig ekibi Adana Demirspor’da ikinci yarısını 2. Lig ekibi Sarıyer’de geçirir ve futbol kariyerini noktalar.
İstanbul Üniversitesi İktisat bölümü mezunu olan Oğuz, bu özelliğiyle futbol camiamızdaki pek çok isimden de ayrılıyor.
Oğuz Dağlaroğlu’na sağlıklı ve mutlu bir yaşam dileriz.
10 Ağustos 2003, Tarihi Fenerbahçe Maçının Hikayesi (1.Bölüm)