Yaşadığımız salgın olayı tüm hayatımızı etkiledi. Evde Kal ve sosyal mesafeyi koruma kapsamında, dernek olarak çalışmalarımızı bu doğrultuda yürütme kararı aldık. Bunun ilk uygulaması olarak, Yönetim Kurulu üyemiz Fatih Kolukısaoğlu takımımızın sevilen oyuncusu Eslem Öztürk ile internet üzerinden bir röportaj gerçekleştirdi. İşte o röportaj.
– Eslem öncelikle sana çok teşekkür ederim bana bu zamanı ayırdığın için. Karantina günlerin nasıl geçiyor, neler yapıyorsun?
– Dağ evi gibi bir yerdeyim internet problemi yaşıyorum. Genelde bahçe işleriyle uğraşıyorum, kendime tahtalar aldım monte ediyorum, çakıyorum saksılıklar yapıyorum, öyle zaman geçiriyorum. Bir de antrenmanlarıma devam ediyorum.
– Eslem Öztürk kimdir? Futbola ne zaman başladı kısaca kendinden bahseder misin seni tanımayanlar için.
– Sokaklarda büyüdüm, mahalle futboluyla başladım. Büyük abilerimin yanında top koşturarak başladım, yeteneğime güvendim, sonra babam beni Gölcükspor’a yazdırdı. 3-4 yıl sonra 15 yaşında Beşiktaş’a transfer oldum, Beşiktaş’ta 1 sezon alt yapıda oynadım, 16 yaşımda A takıma çıktım ve 17 yaşımda profesyonel oldum. 17 yaşıma bastıktan 1 ay sonra ilk maçımı oynadım ve böyle devam etti şimdi de İstanbulspor’dayım.
– 27 maçta 33 puanla 13. Sırada tamamladık. Ligler ertelenene kadar ligin bu bölümü için ne söylersin? Sana göre takımımız nasıldı? Şu an ki konumunu hak ediyor mu?
– İlk yarıya bakarsak 17 maçın en az 14’ünü rakibimizden üstün oynadık, ama puanlar alamadık, tabi bu ligin 2. yarısına da yansıdı, yoksa ligin 2. yarısı kötü gitmiyoruz, ilk dört sıralamaya göre gidiyoruz baya galibiyet almıştık. Dediğim gibi ilk yarıda ki o talihsiz puan kayıpları şu an ki durumumuza engel oldu. 2. yarının sonlarına doğru da mağlubiyet almaya başladık, puan kaybetmeye başladık o da etkiledi. Şu an ki duruma bakılırsa hak ettiğimiz yerde değiliz ama umutluyuz.
– 23 yaşındasın genç bir oyuncusun, Eslem’in hedefleri nelerdir?
-Ben her zaman kadere kısmete inanan bir insanım. Sakatlıklarım olmasaydı eğer şu an çok farklı yerlerde olabilirdim, ama yaşım gereği hiçbir şey geç değil. Öncelikli hedefim süper lig veya yurtdışına transfer olabilmek, ama yurtdışına gidebilmek için süper ligi basamak olarak kullanmam gerekiyor. Her futbolcunun hayali olduğu gibi benim de hayallerim var, ama benim hayallerim gökyüzü gibi hiçbir zaman bitmiyor, ama en büyük hayalim A milli takımda oynamak.
– İnşallah hedeflerine ulaşırsın, süper lig hayallerine de inşallah İstanbulspor formasıyla ulaşırsın. Peki kariyerinde oynadığın en iyi stad hangisiydi?
– Vodafone Park.
– Peki Dünya genelinde oynamak istediğin stad hangisi?
– Dortmund stadında, o taraftarın önünde oynamak isterdim açıkçası, oda bizim renklerimize göre gerçi.
– Birlikte oynamaktan keyif aldığın, iyi anlaştığın oyuncu kim?
– Bunu söylemem doğru olmaz ama, bu benim şahsi cevabım olacak Muhammet Demirci, o da iyi bir pasör antrenmanlarda da olsun maçlarda da olsun.
– Rakip oyunculardan beğendiğin bir oyuncu var mı?
– Adana Demirspor’da Hamidou Traore, Hatayspor’da Gökhan Karadeniz ve Akhisarspor’da Bjarnason’u beğeniyorum.
– Orta saha oyuncusu olmasan hangi mevkide oynardın, kendini hangi mevki ye daha yakın hissediyorsun?
– Bu soruyu hiç düşünmemiştim, zaten şu an da istediğim mevkide oynuyorum, ama ön liberoda oynayabilirim, 6 numarada, 8 numarada, 10 numarada oynayabilirim. Ama sol kanatta oynamak isterdim.
-Senin için önemli olan unutamadığın bir maç var mı?
– İki maçı unutamıyorum, birincisi ilk maçım Çaykur Rizespor ‘a karşı oynamıştım Beşiktaş’ta iken, ikincisi Erzurumspor’da play off maçında sonradan girip bir gol bir asist yapmıştım tur atlamıştık.
– Takımdaki verimliliğin tartışılmaz, çoğu maçta çok iyi oynuyorsun. Skorer anlamda en iyi sezonunu geçiriyorsun, 27 maçta 3 gol 6 asistin var, Akhisarspor’a attığın gol harikaydı, gözlerimizin pasını silmişti. Peki senin unutamadığın bir golün var mı?
– Zaten profesyonel olarak çok gol atmış biri değilim, 7-8 golüm var ama dediğim gibi Erzurumspor’da çeyrek final maçında attığım gol belki çok basitti ama çok anlamlıydı, hem de 19 yaşımda atmıştım benim için anlamlıydı.
– Saha dışında iyi anlaştığın kim? Kamplarda oda arkadaşın kim oluyor?
– Kamplardaki oda arkadaşım Muhammet Enes Durmuş, tabi onun dışında çok iyi anlaştığım Zafer Şensoy, Mehmet Yeşil, Muhammet Demirci ve İbrahim Yılmaz ile iyi anlaşıyorum.
– Eslem sohbetimizin sonuna gelirken, inanın siz ne kadar futbolu özlediyseniz, biz de tribünleri ve İstanbulspor’u çok özledik. İlerleyen yıllarda inşallah süper lige beraber çıkarız, o günleri beraber görürüz. Sayımız az olsa da her zaman yanınızda ve destekçiniz olduğumuzu unutmayın. Görüştüğün futbolcu arkadaşlara bizlerden selam söyle. İstanbulspor Taraftarlar Derneği olarak ve kendi adıma sana çok teşekkür ediyorum. Senin de son olarak söylemek istediğin bir şey var mı? Taraftara bir mesajın var mı? Onu da alalım sonra bitirelim.
– Öncelikle sana teşekkür ederim bana kendimi ifade etme fırsatı verdiğin için. Göz olarak haşır neşir olduğum birisin, ben seni hep deplasmanlarda da olsun görüyorum, sizin belli bir kitleniz var az da olsa her yere koşturmaya çalışıyorsunuz. Size teşekkür ediyorum. Belki size sıralama anlamında tatminkar bir şey sağlayamayabiliriz ama oyun olarak tatminkar olduğumuzu düşünüyorum. Sizleri seviyoruz. Tribün holiganlığının sayısı olmaz, insan onu gerçekten yaşıyor, bende kendi holiganlığımı Kocaelispor’dan biliyorum o yüzden sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. İnşallah bir an önce maçlara başlarız, sizleri de özledik.
Eslem’e tekrar teşekkür ediyorum.
Eslem Öztürk severiz..
En çok kimi seviyorsun? 😄