1 ocak 1943’ de İstanbul Haliç kıyısına yakın Küçük Mustafa Paşa semtinde dünyaya geldi. Ortaokulu Sultan-İ Sanat Mektebinde okudu.
Cibali kulübünde futbola başladı ve Ali Mortaş’ın keşfi ile 16 yaşında İstanbulspor’a transfer oldu. Transfer olur olmaz A takımda oynamaya başlayan Doğan, kulübümüzde parlamaya başladı.
Nedim Doğan İstanbulspor’a transfer olayını şöyle anlatır.
‘’Cibali’de top oynamaya başladığım vakit Ali Mortaş benim maçlarımı izlermiş, neticesinde beni 1959 senesinde İstanbulspor genç takımına aldı. Yani beni direkt A takımına almadı ama benim hayatımı geleceğimi tamamen değiştirdi. Yoksa ben futbolcu falan olmazdım, kısmet ve şans diyelim. O sıralarda Türkiye’de ihtilal olmuş İstanbul’da Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, İstanbulspor ve Vefa arasında Cemal Gürsel Kupası maçları oynanıyordu. Bizde Ali Ağabeyle beraber İstanbulspor’un Vefa ile maçı var, oraya gittik seyretmeye. Daha çocuk sayılırım, elimden tutuyor götürüyor beni. İstanbulspor’un soyunma odasına girdik, sahaya çıkacaklar, onbirinci adamları yok. Ali Mortaş’ı görünce yanında da ben ben varım, hemen soyunsun dediler benim için. Ali Baba beni oynatmak istemedi, ezilirim diye. Fakat adamları yok ne yapsın, zar zor beni sahaya sürdüler yani. Çıktım ben de, işte kısmet diyorum ya Vefa’ya iki tane gol attım. İstanbulspor takımının antrenörü rahmetli Cihat Arman hocamızdı. Beni hemen direkt olarak A takımına aldı ve orada oynamaya başladım. Zaten ondan sonra hayatımın akışı değişti. Bir sene kadar oynadım orada, ama oynadığım insanlar benden hep onbeş yaş büyük: Aydemir, İhsan, İbrahim, Kenan, kalecimiz Sabih ağabey, ben onların arasında çocuk sayılırdım.’’
20 Mart 1961’de Bulgaristan’a karşı Gençler Avrupa Şampiyonası Grup Elemelerinde ilk kez genç millî formayı giyer.
İstanbulsporumuz’da 34 resmi maç oynayan Doğan, 12 gole de imza atar.
Doğan, hayatındaki unutamadığı golünü ise söyle anlatır.
‘’ İstanbulspor’da oynarken Galatasaray’la maçımız vardı. Aynı gün Fenerbahçe’nin de Beykoz’la maçı vardı. Bu arada Fenerbahçe beni transfer etmiş ama kimse bilmiyor. Puanlar eşit hatta Galatasaray’ın yanılmıyorsam avantajı bile var. O maçta Galatasaray’a bir gol attım ve 1-0 galip geldik. Fenerbahçe’de bizden sonra oynadı ve o da galip geldi. Fenerbahçe şampiyon oldu. Unutamadığım gol odur.’’
İstanbulspor’da amatör olarak oynayan Nedim Doğan’ı, Fenerbahçe ve diğer kulüpler de transfer etmek isterler. İstanbulspor’da bırakmak istemez. Fenerbahçe Nedim’i transfer sezonunun sonuna kadar Kadıköy’de bir otele götürür ve saklar. Sonrasında imzayı attırır. Bu olay sonucu amatörlüğü ihlalden 6 ay ceza alır.
Golcü karakteriyle dikkat çeken Doğan 1961 yılında Fenerbahçe’ye transfer olur ve 1973 yılına dek sarı-lacivertli formayı giyerek bu takımda en uzun süre oynayan futbolculardan biri olur.
Bir forvet oyuncusu olarak kuvvetli bir vücut yapısına sahip olduğundan kendisinden ‘’Tank’’ ve ‘’buldozer’’ diye de bahsettirmiştir.
12 yılda 308 resmi maçta sarı lacivertli formayı giyen Doğan, 54 gol atmıştır. Fenerbahçe’de 1963-1964, 1967-1968 ve 1969-1970 Süper Lig, 1967-1968 Türkiye Kupası, 1968 ve 1973 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 1973 Başbakanlık Kupası, 1966-1967 Spor-Toto Kupası şampiyonlukları sevinçlerini yaşar.
Fenerbahçe’de çalıştığı en iyi antrenörün Ionescu olduğunu söyleyen Nedim, şöyle devam eder.
‘’En büyük faydayı futbolcu olarak ondan gördüm. Ondan evvelki hocalar da tabi ki tahta başında taktik veriyordu. Ama sahaya çıktığın vakit dünyanın her tarafında bu budur. Oyuncu sahada onu bire bir uygulayamaz. Mesela hocan sana dedi ki orta sahayı geçme, top sende, önünde kimse yok, gitmeyecek misin? Ionescu’nun en büyük özelliği buydu. Sahaya çıkarttığı adama senin vazifelerin bu, bu, bu diye tembihler bunun haricine çıkmayacaksın derdi. Bununla ilgili bir anım var ki konuyu anlatmama yardımcı olur. Bir gün Mersin’de İdman Yurdu ile maç yapıyoruz, deplasmanda yendik. O zaman ki çocukluk halimiz, ertesi gün hemen gazeteleri alırız kim ne yapmış diye. Bütün gazeteler beni göklere çıkartıyor. Salı günü antrenmanımız olurdu ve antrenmandan önce bir toplantı yapardık, o bize hatalarımızı söylerdi. Bu toplantıda döndü bana dedi ki ‘’Kaptan sen ne yapıyorsun sahada? Ben sana ne söyledim sen ne yapıyorsun?’’ Milletin içinde rezil oldum, ondan sonra onun dediğinin dışına çıkmadım. Yani hakikaten ondan çok şey öğrendim.’’
Doğan, 1967-68’de bir Türk takımının kazandığı ilk uluslararası kupa olan Balkan Kupası’nı kazanan, 1963-64’te UEFA Kupa Galipleri Kupası’nda yarı finali kaçıran ve 1968-69’da Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda Manchester City FC takımını eleyen kadrolarda yer almıştır.
Tarihi, Manchester City FC maçlarını şöyle özetler.
‘’ Bizim takımın İngiltere’deki maçta çok büyük şansımız vardı, o da kalecimiz Yavuz. Çıkması imkansız, çıkarılmayacak topları çıkardı. Neticede 0-0 berabere kaldık. Adamlar buraya geldi, çok basit bir gol yedik. Ondan sonra kaybedecek bir şeyimiz kalmadı ki. Saldırdık, iki güzel gol atıp eledik. Ama hakikaten şansımız vardı.’’
8 Ağustos 1973’te Beşiktaş ile oynanan ve Fenerbahçe’nin 3-0 kazandığı jübile maçıyla aktif sporculuk yaşantısını noktalar.
Futbol yaşantısını noktalamasını şöyle anlatır.
‘’Futbol oynadığım zamanlarda çok sakatlıklar geçirdim. O zamanlar tıp şimdiki gibi ileri değildi. Şimdi gazetelerde okuyorum bir menisküs ameliyatı sonrasında üç-beş gün sonra top oynuyorlar. Ben çok ağır sakatlıklar geçirdiğim için, en sonuncusu da dizimden oldu ki biraz yamukta kaldı. Bunun üzerine kendimi ve vücudumu sıkıp rezil olacağıma bırakmam daha mantıklı olur gibi geldi ve bıraktım futbolu’’
İlk kez 1961 yılında millî formayı giyen Doğan 9 kez A, 3 kez ümit ve 9 kez genç millî (4 defası İstanbulspor forması ile) olmak üzere toplamda 21 kez ay-yıldızlı formayı giymiştir.
Milli takımda çok fazla oynamama nedenlerini ise şöyle sıralar.
‘’ O zamanlar hakikaten kaliteli ağabeylerimiz vardı. Onların arasına seçilmek bile çok büyük bir gurur ve şerefti. Bir de o zamanlar milli maçlar çok yoktu, senede üç bilemedin dört kez oynardık.O dönem için böyle oldu. Ve benim bir handikapım daha vardı, mesela 1963-1965 senesinde Fenerbahçe’de bile oynamadım, sebebi askerlikti. En iyi dönemimde iki sene oynamamak elbette ki etkisi olmuştur. Bunun gibi benim eksik dönemlerim çoktur. Fenerbahçe’ye geldiğim ilk sezon altı ay ceza aldım ve oynayamadım amatörlüğü ihlalden. Oniki sezonluk Fenerbahçe dönemimde neredeyse üç seneye tekabül eden bir süre hiç futbol oynamadım’’
Futbolu bıraktıktan sonra teneke fabrikası kuran, ilaç firmalarına teneke kutu yapan Doğan. 20 sene bu işi yaptıktan sonra bırakıp, tam bir emeklilik hayatı yaşamaktadır.
Nedim Doğan’a sağlık dolu mutlu bir yaşam dileriz.
Nedim doğan sahaya çıktığı zaman forması için varını yoğunu ortaya koyan gerçek biyonik adam ozaman sahalar toprak hiç unutmam bir maç sonrası resmen çamurdan adam