Eray Erikli, 28 Ağustos 1957 yılında Sakarya- Pamukova’da dünyaya geldi. Çocukluğunu1961 senesinde astsubay babasının tayini nedeni ile geldikleri İstanbul Yıldız’da geçirdi. Tahsilini, Yıldız İlk Okulu, Beşiktaş Orta Okulu, İhsan Mermerci Lisesi (Zeytinburnu), Gazi Üniversitesi Teknik Bilimler Y.O. ve İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi’de okuyarak tamamladı.
Futbola İstanbul’un kalabalık ve taş yığını olmadığı o devirlerde mahalle aralarındaki arsalarda başladı. 1969 yılında Hayati Özgan’ın hocalığını yaptığı Beşiktaş minik takımına katıldı. 1973 senesine kadar kaptanlığını da yaptığı Beşiktaş alt yapılarında mücadele etti.
Bir yaz turnuvasında oynadığı başarılı futbol ile Galatasaray’ın dikkatini çekti ve aylık 250 TL harçlık ile bu takıma transfer oldu. 1973-1976 seneleri arası Galatasaray genç takımında oynarken sırası ile Tamer Kaptan, Ahmet Karlıklı, Yılmaz Gökdel ve Naci Özkaya gibi hocalarla çalıştı. Bu dönemde Genç milli kampına katıldı ama milli olamadı.
1977-1978 senelerinde 2 sezon Boluspor’da oynadı, bu külüpte çapraz bağları kopunca bir sene tedavi gördü. Sonra, 1978-1979 sezonunda Balıkesirspor ile profesyonel sözleşme imzaladı.
1980-1981 sezonunda Beşiktaş’a transfer oldu. Ara transferde Kemal Açmaz’ın Beşiktaş’a transferinde, İstanbulspor’a takas olunca sarı siyahlı formayı giymeye başladı. . İstanbulspor’da ilk formayı 13 Aralık 1980 tarihinde Yedikule’yi 4-0 yendiğimiz maçta giydi ve 2 gol attı. 1985 yılında Bandırmaspor ile yapılan hazırlık maçında sol iç kasık yırtılması sakatlığı yaşadı. İyileştikten sonra da aynı sene içinde sol ayak bilek bağları da kopunca sezonu bitirdi ve 1986 yılının başında futbolu sarı siyahlı forma altında bırakmak zorunda kaldı. 5 sezonda forvet başlayıp sağ bek bitirdiği sarı siyahlı formayı 33 defa giyip 6 gol attı.
Erikli, İstanbulspor’a geldiği günleri ve yaşadıklarını şöyle özetler:
O zamanki ortam çok güzeldi. Belli yaşlardaki ağabeyler ile gençler arasında çok güzel bir kaynaşma vardı. Bana da hiç yabancılık yaşatmadılar, sanki yıllardır onlar ile berabermişim gibi davrandılar. Ben de bu kaynaşmaya dahil oldum. 1985-86 sezonuna kadar bu güzel camiada kaldım. Yaklaşık 5 yıllık sezonda, Mehmet abi, Dimitri abi, Sedat abi, Hayrettin abi, Sezer, Mete, Levent, Furkan, Rafet, Necdet gibi arkadaşlar ile bu forma altında ter akıttık. Hem güzel hem de kötü günlerimiz oldu. Profesyonel olmamıza rağmen amatör ruhla mücadeleye devam ettik.
Erikli İstanbulspor’daki ilginç bir anısını ise şöyle anlatır:
İstanbulspor’daki unutamadığım daha doğrusu hep gülerek hatırladığım Sarıyer ile oynadığımız bir maç vardır. Yanılmıyorsam 1982-83 sezonuydu ve Sarıyer’de şampiyonluğa oynuyordu. Karşılaşma Sarıyer sahası da idi ve aylardan da sıcak bir bahar günüydü. İlk yarı 0-0 bitmişti. Soyunma odasından ikinci yarı için sahaya geri döndüğümüzde bir de baktık ki bizim kalemizin altı pas dediğimiz kısmı balçık çamur. Kaleci Levent’in ayağı, abartmıyorum bileğine kadar batıyordu. Ama diğer tüm alanlar kupkuruydu. Bizler soyunma odasındayken sahaya tanker getirmişler ve bizim kale önünü balçık çamur haline getirmişler. Maçın sonucuna gelince, biz maçı 3-0 kaybettik..
Futbolu bıraktıktan sonrada şirketler arası maçlar ve halı saha maçları ile devam eden Erikli şimdilerde emekli.
Eray Erikli’ye sağlık dolu mutlu bir yaşam diliyoruz.