Hatayspor’un düşme potasından kurtulma maçı. Kimse yazmadı ama silahlar altında oynandı. Detayları okuduğunuzda Hatayspor’un maçı nasıl kazandığını anlayacaksınız.
Stad: Antakya Atatürk
Hakemler: Nihat Özbirgil, Saim Yaşar, Altan Pekkan
Hatayspor: Mehmet, Fadıl, Ali, Vural, Niko, Reşit, Habil, Hasan, Ahmet (Hıdır), Nadin, Melih
İstanbulspor: Doğan Özdenak, Tahir Temur, Yavuz Bentürk, Mehmet Özcan, Ahmet Altuntaş, Cezmi, Dimitri Pantazi, Feridun Alkan, Alpaslan Eratlı, Müjdat Karanfilci, Şaban Kartal
Goller: Dk.9 Ahmet, Dk.61 Hıdır, Dk.68 Hasan (Hatayspor)
Hatay deplasmanından İstanbul’a gelir gelmez bagajları ile beraber yukardaki fotoğrafta görüldüğü gibi soluğu Ulusal Basında alan kafilemiz şunları söyledi.
İstanbulspor antrenörü Turgay Şeren, Hatay’da, Hatayspor’a yenildikleri maçta hırpalandıklarını, zorla sahaya çıkarıldıklarını söylemiştir.
Şeren şöyle devam etmiştir: «İstanbulspor maça hayatını kurtarmak maksadı ile yenilmek için çıktı. Tehditler karşısında maçı oynamak istemedik. Fakat zorla oynamağa mecbur ettiler. Hayatımda ilk defa böyle bir olayla karşılaştım. Bu, Türk sporuna sürülen en büyük lekelerden biridir.»
Futbolcular ise, bu konuda şunları söylemişlerdir:
Alpaslan: Otobüsten iner inmez, bizi tartaklayarak zorla stada soktular. Silâh çektiler, ayaklarımızın civarına ateş ettiler. Bu maçı kaybedeceksiniz, dediler. Hakem Nihat Özbirgül oyun içinde tutuk halimizi görünce durumu anladı,
yapacak bir şeyiniz yok dedi.
Ahmet: Yenilmeğe bizi mecbur ettiler. Sesimizi çıkaramadık. Allah bizi ve arkadaşlarımızı kurtardı.
Dimitri: Polisler bize yapılanları sadece seyretti. Koridor sopalı adamlarla dolu idi. Ayaklarımıza kurşun sıktılar.
Doğan: İlk defa bir lig maçına çıktım. Koruduğum kalenin arkası dolu idi. Golleri mecburen yedim.
Aradan geçen seneler sonra Müjdat Karanfilci bu maçı detaylı bir şekilde şöyle anlattı:
Evet bu maç Türk futbol tarihinin yüz karasıdır. Sezonun son maçıydı hocamız rahmetli Turgay Şeren idi. Hatayspor için ölüm kalım maçıydı. Ligde kalabilmesi için en az bizi 3-0 yenmeleri gerekiyordu. Biz İskenderun’da kalıyorduk, maç günü yola çıktık ve önümüz bir gurup yönetici ve o zaman Hatayspor’un teknik direktörü olan eski Fenerbahçe’li Naci Erdem tarafından yolumuz kesildi, bizi Soğukoluğa götürdüler. Maçı vermemizi istediler kabul görmeyince stada geldiğimizde önümüz oldukça kalabalık silahlı bir gurup tarafından çevrildi. Turgay hocam şöföre durma gazla maça çıkmıyoruz dedi ama ne mümkün. Otobüsün önü insan kaynıyor. Sonra içeriye doluşup hepimizin koluna üçer dörder kişi girip zorla bizi soyunma odasına götürdüler. Bu şartlarda maça çıktık. Kalede Doğan oynuyordu, kalenin hemen arkasında gazeteci kisvesi altında biri elinde silah ile Doğan’ı gol yemesi için devamlı tehdit ediyordu. İnanır mısınız bütün bunlar olurken ortada hiçbir emniyet görevlisi dahi yoktu. Maçı oynuyoruz hakem de Ankara bölgesinden Nihat Özbirgül idi ve beni çok severdi bir ara orta sahada yanıma yaklaştı Müjdat oh ne güzel kardeş, kardeş oynuyorsunuz dedi. Ben de Nihat abi tehdit ediliyoruz silah tehdidiyle çıktık, maçı şike var diye iptal etsene dedim. Bana verdiği cevap aynen şöyle, delimisin sen bunun için göt ister dedi, gülüştük. Ve maç istedikleri gibi bitti. Sonra nedense maç sonunda emniyet güçleri ve hatta jandarmalar bile meydana çıktı. İstanbul’a döndüğümüzde otobüsten inmeden Turgay hoca bizi gazete bürolarını tek tek dolaştırdı, başımızdan geçenleri anlattık ama herkes kulağının üstüne yattı. Futbol federasyonu bile kayıtsız kaldı.