Stat: Mithatpaşa
Hakem: Hilmi Ok
İstanbulspor: Yılmaz Urul, Tayfun Kalkavan, Alpaslan Eratlı, Yalçın Saner, Türker Gülsoy, Kostas Kasapoğlu, Ali Açıkgöz (Dk. 60 Ahmet Mıcık), Ahmet Altuntaş, Cemil Turan, Ahmet Gündoğdu (Dk. 73 Bülent Şahinkaya), Bilge Tarhan
Beşiktaş: Şükrü Ulaş, Ion Barbu, Erkan Yanardağ, Zekeriya Alp, Sami Şenol, Vedat Okyar, Faruk Karadoğan, Yusuf Tunaoğlu, Nihat Yayöz, Davut Şahin, Güvenç Kurtar (Dk. 46 Kayhan Karakuş)
Gol: Dk. 11 Ahmet Altuntaş (İstanbulspor)
Seyirci ve Hasılat: 18957 kişi, 179.040 lira
Beşiktaş’ın ilk 10 dakikada çıkardığı oyun, bütün Siyah — Beyazlıları coşturduğu gibi, bir rahat galibiyete de inandırdı. Fakat 12. Dakikada gelen bir gol her şeyi altüst etti ve bütün seyircilere maç sonunda “İstanbulspor galibiyeti hak etti” hükmünü verdirtti, İstanbulsporlular, Beşiktaş’ın oyun kurucusu Yusuf’u kontrol vazifesini tecrübeli Bilge’ye vermişlerdi. Takım serin kanlı, kademeli bir müdafaa uyguluyordu. Maçın ilk 10 dakikasında Beşiktaş hakikaten hızlı ve atak bir oyunla İstanbulspor’un bu taktiğini hiçe saydı ama, bu süre içinde de Yılmaz’ın kalesini bir kere olsun yoklamayı bilemedi. Sarı — Siyahlıların, Erkan İle Şükrü’nün de lütfunu taşıyan golü oyunun dönemecini teşkil etti. Toparlanan ve kontrataklarla saldıran İstanbulspor’un hücumları karşısında, Zekeriya hariç, diğer Beşiktaş geri adamları o kadar şaşkın kaldılar ki, ileride dalma yardıma muhtaç oyun tarzına sahip akıncılara, Yusuf ile Vedat, gerilere katlanmaktan yardım edemez oldular Eğer Sarı — Siyahlı forvette B.Ahmet ile Ali’ye düşen kısmetler Cemil’e düşseydi, gol sayısı artabilirdi. İkinci yarının başında Beşiktaş yine çullandı, hem bu defa bombacı ayaklar da konuştu fakat direkler ve dikkatli İstanbulspor müdafaası tek puanlık golü lütfetmedi.
GOL VE KRİTİK ANLAR
Topu ilk defa filelere gönderen Güvenç oldu, fakat topu alırken bariz ofsayt durumda idi ve hakem, pozisyonu kaçırmadı. 12. dakikada İst.Spora 2 puanlık golü kazandıran K.Ahmet şutu çekerken belki de pek ümitli değildi. Erkandan kaptığı topu 25 pasda yakalamış. B-Ahmet de almak üzere yanında bitmişti, fakat K.Ahmet vuruşunu yaptı işte. Ve top çimenleri yalayarak geçti, direğin dibini okşadı ve ağları buldu. Şükrü geç yatmıştı. 35.dakikada, İstanbulspor, sürpriz golünden daha rahat bir gol fırsatı yakaladı: Cemil’in bir seri çalımdan sonra, ortaladığı topu Bilge şutladı, top defanstan geri döndü, Ali’nin vuruşu da direkte söndü.
İkinci yarının başında Beşiktaş yine baskın taarruzuna geçmişti. 50. dakikada Yusuf’un 18 pastan savurduğu bomba şut direkte patladı. Bu direk azizliği 71. dakikada da kendini gösterdi; Faruk’un sıkı bir şutunda direkten dönen top yerdeki Yılmazın kucağına düştü. İst Spor Beşiktaş’ın hücum kabusundan uyanmak için biraz bocaladı ama, oyunun sonunu, yine kazanmayı hak edenin kendisi olduğunu İspatlayan şekilde getirdi. Hatta 78. dakikada K, Ahmet’in bir şutunun üst direğe çarpıp kurtulması ile direklere olan borcunu da ödedi.
Fahri Somer’in maç yazısı ise
10 dakika Beşiktaş sonra İstanbulspor..
Ne Vedat’ın canla başla çalışması ne Yusuf’un klâs futbolu ne de Zekeriya’nın bir forvet gibi neticeyi arayan gayreti Beşiktaş’ı yenilmekten kurtarabildi… Kurtarmasına da imkân yoktu zaten. . Çünkü önce Siyah—beyazlı futbolcuların kondisyonları yetersizdi, bu biir… Ne saha ve ne de adam markajı yaptılar, bu da ikii… Sonra ilk on dakika oynadıkları süratli ve bilgili oyunlarını, golü yer yemez tamamen kaybettiler etti mi üç… İşte bu üç sebep birden ortaya çıkınca başta kaleci Şükrü olmak üzere defans bozuldu, orta saha elemanları şuursuzca top sürdü, ileri üçlü ise rastgele koştu durdu… Buna mukabil Sanı—siyahlı futbolcular ise başta Bilge’nin fevkalâde oyunu ile ve şuurlu olarak yönetmesiyle kademeli, markajlı ve serin kanlı bir oyun kurarak galibiyetlerini korumasını becerdiler… Sözün kısası şu bence: Beşiktaş dünkü oyunu İle farklı bir mağlubiyetten kurtulmuştur…