Stat: İstanbul İnönü
Hakem: Sabri Çelik, Hüseyin Darıcı, Mehmet Kaya
İstanbulspor: Haluk Güngör, Şenol Yavaş (Dk. 57 İlkan Aksoy), Timur Yanyalı (Dk. 65 Doğan Pek), Nesim Özgür, Marian Zeman, Ali Aydoğan, Fuat Buruk, Atakan Sancarbarlaz (Dk. 57 Ender Traş), Hamza Hamzaoğlu, Peter van Vossen, Saffet Akyüz
Fenerbahçe: Rüştü Reçber, İlker Yağcıoğlu, Saffet Akbaş, Jes Högh, Serkan Reçber, Kemalettin Şentürk (Dk. 70 Aygün Taşkıran), Tayfun Korkut, Bülent Uygun (Dk. 80 Mustafa Kâtip), Elvir Bolic (Dk. 60 Aykut Kocaman), Dalian Atkinson, Erol Bulut
Goller: Dk. 67 Hamza Hamzaoğlu (İstanbulspor), Dk. 17 Erol Bulut, Dk. 76 Aykut Kocaman (Fenerbahçe)
Kırmızı Kart: Dk. 86 Nesim Özgür (İstanbulspor)
Sarı Kartlar: Dk. 26 Şenol Yavaş, Dk. 32 Ali Aydoğan, Dk. 56 Atakan Sancarbarlaz (İstanbulspor), Dk. 87 Erol Bulut, Dk. 89 Serkan Reçber (Fenerbahçe)
Seyirci ve Hasılat: 8 249 kişi, 3.088.090.000 lira
İstanbulspor önünde oldukça zor anlar yaşayan Sarı Lacivertli takım, üç puanı adeta aslanın ağzından kaptı. Uche ile Oğuz’un yokluğunu, Türkiye Kupası sınavından sonra ligde de hisseden F.Bahçe, kademe ve zamanlama hataları ile skoru birçok kez riske soktu. Ancak Erol’un frikiği Sarı – Lacivertli takımı bir anda öne geçirdi. İkinci 45 dakikada kabuğuna çekilen F.Bahçe’nin üzerine giden İstanbulspor bunun sonucunu Hamza’nın füzesi ve beraberlikle gördü. Ama defansın anlık gafletinden Aykut yararlandı ve üç puanı takımının hanesine yazdırdı. Nesim kırmızı kartla oyun dışı kaldı.
Ömer Üründül’ün maç yazısı:
Fenerbahçe dün Kocaeli maçından da daha düşük tempoda ve daha organizasyon bozukluğu içinde çok kötü bir futbol sergiledi.
İlk devre İstanbulspor’un kalabalık alan savunmasının yerleşme düzenini bozacak hiç bir taktik varyasyon ve kişisel beceri gösteremediler. Ağır film gibi sürekli yan paslarla dolaştırılan top yanlışının yanında, Atkinson hariç ileri uç ve orta saha futbolcuları markajdan kurtulacak, arkadaşlarına kendilerini gösterecek hiç bir hareketli icraatta bulunamadılar. Kişisel driplinglerle adam eksiltecek oyuncu tipi de ortaya çıkmayınca karşı alandaki sıkışık trafikte devamlı top kaybeden, pozisyon sıkıntısı çeken bir Fenerbahçe gündeme geldi.
İkinci devrede de Fenerbahçe cephesinde değişen bir şey yoktu. Ayrıca Bülent ve Kemalettin gereksiz yere ortamı gerginleştirerek sorunlar içinde bulunan İstanbul’un hırslanmasına neden oldular.
Dün gece Pareira’yı yanlışlar içinde bulduk. Bugüne kadar İstanbulspor savunmasının kanat ataklarıyla yerleşme düzenini kaybedip hatalara sürüklendiğini bilmesi gerekirdi. Tayfun’u ortada sıkıştırmamalıydı, Ayrıca Boliç ve Bülent’e gösterdiği sabrı anlamak mümkün değildi.
Högh’ün organizasyonundaki savunma bloğu kötü futbola rağmen rakibe pozisyon üretme şansı vermiyordu. Ancak uzak menzilli bir şutla gelen beraberlik golü Fenerbahçe’yi iyice zora soktu. Sonunda da Aykut imdada yetişti. Fenerbahçe şampiyon olmak istiyorsa yalnızca büyük maçlara motive olup hazırlanmanın yetmediğini anlaması gerekiyor, Altışar puan değerinde üç büyük maç kazınmış bir takımın lig ikincisi olması buna bir örnek.
İstanbulspor, Fenerbahçe’nin oyununu bozmada taktik plan olarak çok başardı oldu. Ancak sezon başından beri devam eden saha içi arızaları bu maçtan da yenik ayrılmalarına neden oldu. Takımın hücum girişimleri kolektif olgunluk taşımıyor. Fenerbahçe’nin bu kadar top kaybettiği bir oyunda dahi net bir gol pozisyonu üretemediler. Başarılı orta alan presine rağmen defans bloğu alışılmış kademe ve hamle zamanlaması hatlarını tekrarladı. Kaleci sıkıntıları da bitmeyen bir sorunları. İşte bu sebeplerden yine çok basit iki gol yediler.
Hakem Sabri Çelik kötü bir yönetim gösterdi. Pozisyonlara uzak Kaldı. Faul düdükleri ve kart uygulamalarında standardı tutturamadı. Kemalettin’in topsuz alanda Atakan’a yaptığı kasıtlı hareketin görülmeyişi de hakem triosunun ayıbıydı.