21 Ekim 1932 cuma günü İzmir’de Türkiye şampiyonu olan İstanbulspor’un İstanbul’a gelişi, karşılama etkinlikleri, Türk Spor Dergisi’nde ayrıntılı olarak şu şekilde yer almıştır.
Şampiyon İstanbulspor şehrimizde
İzmir’de yapılan birincilik maçlarında Türkiye futbol şampiyonluğunu kazanan İstanbulspor’umuz pazartesi günü Adana vapuru ile şehrimize dönmüş ve rıhtımda pek büyük tezahüratla karşılanmıştır. Hatta denebilir ki bu büyük karşılama merasimi, şimdiye kadar Avrupa’dan muvaffakiyetle dönen hiçbir spor kalemize yapılmamış bir derecede idi. Vapurda Marmara’dan müteaddit motorlarla karşılanmış, sarı-siyah muvaffakiyetli çocukları rıhtımda binlerce kişiden mürekkep kesif bir kalabalık tarafından alkışlanmış, oyuncular omuzlara alınmış ve takıma muhtelif teşekküller ve spor kulüpleri tarafından on kadar buket verilmiştir.
İstanbul ve Türkiye şampiyonu İstanbulspor takımı, Pazartesi günü İzmir’den şehrimize döndü ve muazzam tezahüratla karşılandı. Bundan evvel yapılan iki Türkiye birinciliğinde, bütün ümit ve tahminlere rağmen bu muvaffakiyeti kazanamayan İstanbul, hiç beklemediği bir anda elde edilen zaferi haklı ve vakur bir neşe içinde tes’it etti.
İzmir’den dönen şampiyon takımı, Adana vapuru tam 2,30 da Karaköy rıhtımına çıkarmış bulunacaktı. Bunun için sporculardan müteşekkil bir kalabalık, daha saat birden itibaren rıhtımı doldurmaya başladı. Her beş dakikada bir, bu kesafet kendini hisettirecek kadar artıyor, herkesin gözleri, muayyen saat yaklaştıkça daha fazla ısrarla Sarayburnu’na takılmış duruyordu.
Saat iki buçuk, üç, üç buçuk, hatta dört oldu. Rıhtımdaki kalabalık artık caddeye taşacak bir hale geldiği halde Adana vapuru henüz görünmüyordu. Nihayet 4,15 Adana’nın Sarayburnu’nu dolaştığı ve rıhtıma doğru ilerlediği görüldü.
Vapur, yaklaştıkça rıhtımı dolduran halkta sevinç ve neşe hareketleri çoğalıyordu. Eller, mendiller, bastonlar, şapkalar, eldivenler, eşarplar sallanıyor, henüz daha birer karartı şeklinde güvertede dolaşan insan hayaletleri tanınmaya uğraşılıyordu.
…A, işte Salâhattin., Mataforaya yaslanmış, duruyor
…Hasanı görüyor musun ? Şu merdivenin başındaki
…İşte işte Samih. Gri elbiselisi…
Hakikatte tanınanlar ne Selâhattin, Hasan, ne Samih di,. Fakat İstanbul’a şeref kazandıran sevimli gençleri bir an evvel kucaklamak isteyen şehir çocukları, insan gölgelerine beğendikleri ismi takıyorlar, bu benzetiş içinde onlara daha yakın bulunmaktan doğan zevk hissediyorlardı.
Nihayet vapur, gölgelerin rengi ve hüviyeti anlaşılacak kadar rıhtıma yanaştı. O zaman bütün İstanbulsporluların vapurun üst güvertesinde toplandıkları görüldü. Çocuklar, kendilerine karşı gösterilen muhabbet ve tehalükten çok müteheyyiç, adeta hareketsiz bir halde idiler. Fakat rıhtımdaki kitlenin coşkun tezahüratı bu heyecanı taşırdı. Onlar da tezahürata mukabele etmeye başladılar.
Bu sırada rıhtım azami kesafetini bulmuştu. Şehir bandosu İstanbulsporluları selâmlıyor, müzikanın tevekkuf devrelerinde de İstanbulsporlu gençler bizzat besteledikleri şampiyonluk marşını taganni ediyorlardı.
Kalabalık içinde Vali namına gençleri selamlamaya gelen mektupçu Haluk bey, fırka namına Cevdet Kerim bey, İstanbul Lisesinde senelerce muallimlik etmiş olan Giresun mebusu Hakkı Tarık bey bulunuyorlardı.
Sporcular ; alkışlar arasında rıhtıma çıktılar, evvelâ Haluk Bey Vali namına şampiyon takım oyuncularını tebrik etti. Bilâhara Cevdet Kerim bey güzel bir hitabe ile bu mufakiyetin şerefli kıymetini tahlil etti. Mıntıka namına reis Orhan bey, futbol heyeti namına da Nuri bey sporcuları tebrik ettiler. Mutabiken buketlerin takdimine başlandı. Vilayet, Fırka, Halkevi, mıntıka namına birer buket verildiği gibi Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş Süleymaniye Kulüpleri de birer buket tebrikatta bulundular. Şampiyon takım oyuncuları halkın omuzları üzerinde otomobillerine kadar götürüldüler, doğruca Halkevine gittiler.
Halkevinde, Rus futbolcuların şerefine yapılan toplantı hâlâ devam ediyordu. İstanbulsporluların muvasalatı sevinçle karşılandı. Halkevi spor teşkilatı reisi Fethi Tahsin bey ayağa kalkarak şampiyon takımın salona muvasalasını bildirdi ve İstanbulspor’lular orada da tezahürat ile karşılandılar. Rus sporcuları tanışmak arzusunu izhar ettikleri için İstanbulspor’lular misafirlerimize takdim edildiler. Kulüp ekranından muallim Nureddin bey (Topluiğne) gösterilen bu samimiyet ve teveccühe teşekkür etti. Ve bir saat sonra sporcular, çok muhtaç oldukları istirahate kavuşmak üzere evlerine dağıldılar.