1974 doğumlu Baliç, futbola 1984’te Saraybosna’da başlar. Babası FK Sarajevo taraftarıdır ama oturdukları eve yakın olduğu için onu Željezničar Sarajevo kulübünün alt yapısına yazdırır. Bu takımda 8 yıl top oynar. 1992’de başlayan Bosna Savaşı sırasında FK Sarajevo takımına transfer olur.
Savaşta eniştesini ve amcasını kaybeder. Ablası ve dayısı ciddi şekilde yaralanır. Lig yoktur. Kulübü de Bosnalı askerlere yardım amacıyla dünyanın değişik ülkelerinde turnuvalara katılır. Tam 13 ay süren maçlar sonunda yaklaşık 1 milyon dolara yakın para toplanır. En çok Suudi Arabistan ve Endonezya’da kalırlar. Tekrar döndüklerinde savaş hâlâ devam etmektedir. 7 ay daha Bosna’da kalır. Sonra devlet başkanı Aliya İzzetbegoviç’in izniyle tekrar turnuvaya çıkarlar. Bu dönemde Türkiye’ye de uğrarlar. Bursa’da Bursaspor ile karşılaşırlar. O dönem Bursaspor’un başında bulunan Nejat Biyediç’in isteğiyle maç sonrasında Baliç’e teklifte bulunur.
Bosna’daki savaştan kaçmak için topun peşine takılıp dünyayı dolaşmasaydı ve Bursaspor’a gelmeseydi, onu bu kadar yakından tanıyamayacaktık.
Peki Bursaspor’a nasıl gelmişti? Onu da şöyle anlatıyor.
‘’Sarajevo’da oynarken Bursaspor’la bir maç yapmıştık. O maçta iyi bir oyun çıkartmıştım. Nejat Biyediç beni beğenmiş. Maçtan sonra beni istemişlerdi. Oysa benim savaşa geri dönmem gerekiyordu. Turnuva başlamadan önce hepimizi çok ciddi şekilde uyarmışlardı ve sayfalarca belge imzalamıştık. Ben yine de Nejat hocanın telefon numarasını aldım. Turnuva devam etti. Arabistan’a gittik. Arabistan’dan sonra Bosna’ya dönmek için uçakla Türkiye’den aktarma yaptık. Havaalanında beklerken aklımdan onlarca şey geçiyordu. Ülkeme dönersem futbol hayatım bitecekti. Sabah saat 5’ti. Nejat hocayı arayıp “Benimle hâlâ ilgileniyor musunuz? Evet derseniz buradan hemen kaçarım, yanımda bir arkadaşım daha var” dedim
“Bir taksiye atlayın, Taksim’de bir otele gidin” dedi. Pasaportu elinde olan kaçtığı için pasaportları saklamışlardı. Herkes uyuyordu. Pasaportlarımızı bulup kaçtık. Korkudan valizlerimizi alamadık. Bir arkadaşım, cebimde 100 mark ve eşofmanlarım vardı. Korkuyordum. Nejat hoca Bursa’dan İstanbul’a bir araba yolladı. O arabayı beklerken hayatımın en zor üç saatini yaşadım. Hiçbir yere ait değildim, “Araf”taydım! 2 Şubat 1995! O günü unutamam.’’
Bursaspor’u İnter Toto Kupası’nda yarı finale taşıyan ve 9 milyon dolar gibi astronomik bir ücretle Fenerbahçe’ye giden Baljiç için dünyanın en iyi takımına yani Real Madrid’e transfer olmak iki yılı bile almadı. Ancak 20 milyon dolarlık Boşnak yıldız, Madrid’de talihsiz bir şekilde sakatlanınca kiralık olarak Fenerbahçe’ye geri döner.
Sarı-Lacivertli takımda şampiyonluk yaşayan Baljiç, daha sonra yakın arkadaşı Elvir Boliç’le tekrar İspanya’nın yolunu tutar. Bu kez adres Vallecano dur. Ardından sürpriz bir şekilde Galatasaray’a ‘evet’ der. Fakat ünlü futbolcunun Galatasaray macerası da kısa sürer. Bosna’daki savaş yıllarından beri biriktirdiği onca acıya ses vermeyi deneyen Baliç, 2006 yılında bir de müzik albümü çıkarır. Duygusal bir yapıya sahip olan Boşnak futbolcu; Konyaspor ve Ankaragücü’nde eski günlerini arasa da umduğunu yine bulamaz. Son olarak bir ‘ağabey’ olarak gittiği Bank Asya Ligi’nin koca çınarı İstanbulspor’da yeşil sahalara veda eder. Real Madrid gibi dünya devinde top koşturduktan sonra İstanbulspor’da kariyerine nokta koymaktan gocunmayan Baljiç, İstanbulspor günlerini şöyle özetler.
‘’Ben hiçbir futbol takımını küçümsemedim. İstanbul’dan kopmak istemedim. Zaten her şeyi görüp geçirmiştim. Benim hiçbir zaman gündemde olmak gibi bir derdim olmadı. Tek istediğim biraz huzurdu.
İstanbulspor’daki arkadaşlarım bana bunu çok soruyordu. ‘Sen düne kadar Zidane ile birlikte Real Madrid’de oynuyordun. Şimdi bizimlesin.’ diye. Ben de onlara ‘Ben yokluktan geldim. Savaşı, açlığı, zorluğu Bosna’da gördüm. Daha kötüsünü yaşayamazdım.’ dedim. Bursa’ya ilk geldiğimde adeta sığıntı gibiydim. Üzerimde sadece bir eşofman vardı. Ben o günleri unutmadım. Bu yüzden İstanbulspor’da oynadığım için hiç gocunmadım ve hep Allah’a şükrettim.’’
İstanbulspor’umuz da 25 maçta forma giyen Baliç, 9 gole de imza atar.
Baljiç’in amacı ise antrenörlük yaparak futbola olan aşkını devam ettirmektir.
2010-2013 yılları arası Saffet Susiç’in yardımcılığını yaparak Bosna-Hersek millî takımının yardımcı antrenörü olur.
Elvir Baljić Ekim 2015 tarihinde Kardemir Karabükspor ile 1+1 yıllık resmi sözleşme imzalar. Kardemir Karabükspor’un başında çıktığı 9 maçta 3 galibiyet, 3 beraberlik ve 3 mağlubiyet alır ve görevinden istifa eder. 2017 de Alanyaspor, 2018 de Akhisar Belediyespor teknik direktörlüğüne getirilen Saffet Susiç’in yardımcılığını yapar. 2019-2020 sezonunda ise Bosna Hersek’in Tuzla City takımının teknik direktörlüğünü üstlendi.
Elvir Baljiç’e sağlıklı ve mutlu bir yaşam dileriz.