2 Şubat 1952 tarihinde İstanbul’da doğan Tayfun Kalkavan’ın babası Kasımpaşa’nın eski forvetlerin den “Kafacı Niyazi”dir. Beşiktaş’ta işlettiği kıraathane ile zamanın en meşhur simalarına hizmet eden Niyazi Bey, oğlunun futbol aşkına ise o zamanın futbol kaynağı olan İstanbulspor Kulübü’nde başlaması şartı ile kabul eder. Gene Beşiktaş ve İstanbulspor’un eski kalecilerinden Özkay Kurtaran, Tayfun’u eli ile Ali Mortaş’a teslim eder.
Kalkavan, 1965-1966 sezonundan itibaren İstanbulspor genç takımının üyesi olur. İlk defa A takımının formasını 1968 senesinde Beşiktaş ile oynanan Spor-Toto Kupası maçında giyer. 1968-1969 sezonu ile 1971-1972 sezonları arası A takımında oynar ve bu süre içinde 1 kırmızı kart gördüğü 72 maça çıkıp 3 gol atar.
1972-1973 sezonunda Beşiktaş’ın isteği ile bu kulübe transfer olur, 2 sezonda bu kulüpte oynayıp, sakatlık nedeni ile futbolu bırakır.
Sporculuk hayatında İstanbul Karması ve Genç Milli takım kamplarına seçilmiş, İstanbulspor forması altında 2 kez Genç Milli takımımızın formasını giymiştir.
Futbolu bıraktıktan sonra serbest iş hayatını seçen Kalkavan, neşeli, hareketli ve hayat dolu bir insandı ve de gene kendisine has bir arkadaş gurubu vardı. Fırtınalı hayatı olan Kalkavan’ın dayısı ve Beşiktaş’tan takım arkadaşı olan Haldun Sakarya ile olan bir anısını paylaşalım.
Haldun Sakarya’nın Beşiktaş’a transfer olduğu sene iç sahada kazanılan Vefa maçından sonra Amigo Orhan’ın Haldun’a “Beyoğlu’nda geziyormuşsun, bir daha seni orada görmeyeyim” sözünü duyan Tayfun, Orhan’a dönüp “sen onu kim sanıyorsun, o benim dayım” demesi ve bir kafa darbesi ile yere sermesi, onun çevresine ne kadar sahip çıktığına dair bir örnektir.
Tayfun Kalkavan’ı çok genç yaşta 1999 senesinin 29 Haziranında kaybettik. Kabri Zincirlikuyu mezarlığındadır.
Tayfun Kalkavan’a Allahtan rahmet diler, saygı ile yad ederiz.
Amcamin ogludur. Ben cok severdim ama cok kişinin canini yakmistir. Cenazesini cami avlusuna 3 kisi cikarmistik kimse gelmemis gelenlerde muhabbete gelmislerdi. Bizimde canimizi cok yakti. Kendi payıma hakkim helal olsun mekani cennet olsun.
Bravo gerçekleri konuştuğunuz için.
Neyse o herkes her seyi biliyor zaten saklayacak yada savunalacak bir seyi yok ki.
Mete Kalkavan’la bir akrabalık bağı var mıdır acaba?